17 Ocak 2015 Cumartesi

SÖMÜRGECİYE,SÖMÜRENE KARŞI MÜCADELEDE "OY değil BOYKOT"


Kıbrıs'ın kuzeyini işgal edip sömürgeleştiren ve SÖMÜRGE YÖNETİMİ aracılığıyle egemenliği
elinde tutan kontrgerilla cumhuriyeti TC devleti Nisan 2015'te yerel üst kademe yöneticisi olan ve sömürge anayasasına göre cumhurbaşkanı olarak tanımlanan görev yeri için seçim yaptırıyor...

Kıbrıs'ın kuzeyinde oluşturulan SÖMÜRGE Yönetimi İNGİLİZ SÖMÜRGE YÖNETİMİ'nden özünde aynıdır.

Sömürgeciyi,işgali ve sömürü düzenini deşifre etmek amacıyla seçimlere aday gösterilerek katılınması gerektiğini açıklayan kişi/örgüt/partiler vardır...Sözkonusu kişi/örgüt/partiler açıklamalarında mevcut düzeni ve koşulları açıkladıktan sonra C/B seçilmeleri halinde C/B yetkilerini kullanarak yapacaklarını sıralamaktadırlar!!

SÖMÜRGECİYE memur(C/B) olarak seçilecek olan göreve başlarken sömürgeciye ve anayasasına BAĞLILIK yemini yapacaktır.

Hatırlamakta yarar vardır. Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılacak olan ve "cumhurbaşkanı" seçimi olarak tanımlanan seçimler "SÖMÜRGE YÖNETİMİ üst düzey yerel görevli memur" seçimidir...Bunu EK'te sunduğumuz, bu üst kademe görevli memurun andı,görev ve yetkileri diğer sömürge anayasa maddeleri incelendiğinde de ayrıca görebilirsiniz.(EK: KKTC Anayasasında C/B görev ve yetkileri, Madde 117 ve Geçici 10ncu maddeler)

Bu durumda, "C/B YETKİLERİNİ KULLANARAK HALKA HİZMET EDECEĞİNİ " söyleyenler mevcut anayasadan sözetmiyorlar mı? Mevcut anayasaya göre ise durum ortada ..Diğer adaylar da zaten aynı anayasaya göre yani SÖMÜRGE DÜZENİN ,SÖMÜRGECİNİN ANAYASASINI uygulamaktan sözediyorlar...


Sömürge Yönetiminin alt yönetimi olarak da tanımlanan c/b seçimlne katılan adayın niyeti yada size sunduğu programı/manifestosunun hiçbir anlam ve değeri yoktur sömürgecinin anayasası geçerlidir..

SÖMÜRGECİYİ,sömürü düzenini deşifre etmek için mücadleyi yükseltmek alternatif önerilerimizi anlatmak için seçim sürecini kullanmalıyız....
Bu sürecin ancak sömürgecinin belirlediği koşullar üzerinden yani illaki seçimlere aday göstererek değerlendirilebileceği düşüncesinde saplanıp kalanlar araçlarını amaç edinmektedirler ne yazık ki...

Sömürgecinin seçim sürecinde seçimlere aday göstermeyerek de sömürgecinin,işgalin ve sömüren sınıfın deşifre edilmesi, alternatiflerin ortaya konması ve mücadelenin yükseltilmesi mümkündür..

SÖMÜRGECİ, İŞBİRLİKÇİLERDEN Kimin Seçileceğine Kendi Karar Verir, SİZE DE OY VERMEK KALIR!

SÖMÜRGECİNİN kendini meşrulaştırmasına ,perdelenmesine ve egemenliğinin devamını sağlamaya yönelik bu seçimlerde aday olmak;
* Kıbrıs Halklarını yanıltmak ve sahte umutlar vermek
*İŞGALCİ SÖMÜRGECİ TC'nin kıbrıs'ın kuzeyindeki varlığını meşrulaştırma ve suça ortak olmaktır.

SÖMÜRGECİYE,SÖMÜRENE KARŞI MÜCADELEDE " ADAY OLMAK VE OY VERMEK" GEREKMEZ.

İŞGALE SÖMÜRGE YÖNETİMİNE HAYIR !

OY değil BOYKOT ! 


ÇÜNKÜ;



12 EYLÜL'ün Sömürgeleştirilen Kıbrıs'ın Kuzeyindeki İfadesi ,TC'NİN ‘’KKTC” ilanı

(1) 12 Eylül darbecileri yürütme yetkisinin birkısmını sivil faşist hükümete devrederken ABD
emperyalistlerinin de onayı ile Sömürge Yönetimi olarak alt yönetimini oluşturan Kıbrıs'ın kuzeyindeki işbirlikçileri için TC'ye Kuzey Kıbrıs'ı da ekleyerek isimlendirdiği yönetimine 15 Kasım 1983'te “KKTC” ismini vermiştir.

KKTC ilanı sonrası Türkiye'deki 12 Eylül Anayasa'sının bir kopyası olan Sömürge
Yönetiminin anayasasını da taşıdığı nüfus dahil halka işbirlikçilerini de kullanarak onaylatmıştır.

KKTC” İŞGALCİ Sömürgeci Kontrgerilla Cumhuriyeti TC'nin Kıbrıs'taki Örtüsüdür.
(2) İşgalci sömürgeci TC, Kıbrıs'ın kuzeyinde DOLAYLI sömürge yönetim biçimini kullanmakta ve bu yönetim biçiminde yerli önde gelen kişileri emrinde görevli olarak kullanmaktadır.
(a) Avrupa Sömürgeci Devletleri gibi TC de sömürgeleştirdiği Kıbrıs'ın kuzeyinde

Doğrudan yönetim yetkilerini sömürgedeki görevlisi Büyükelçisi ve ordu
komutanlarına kullandırmaktadır.

(b)Dolaylı Yönetim biçiminde ise,yerli siyasi önderlerden ,yüksek rütbeli sivil,polis
ve asker kişilerden yararlanmaktadır.

Çeşitli yönetici tiplerin sömürge yönetiminde görev almaları ile yerli halk bir ölçüde yerli görevlileri benimsemekte ve bu görevli yöneticiler TC devleti ve Ankara Hükümetlerine bağlılık gösterdiklerinden toplulukça da örnek alınmaktadırlar.

Yerli yöneticiler aracılığıyla sömürge yönetiminin daha olumlu sonuçlar aldığı,bu yönetim biçiminde daha az çaba gerektirdiği gibi,daha az para harcanmanmaktadır.

Dolaylı yönetim biçimi aynı zamanda sömürücü ülkeninin (TC) sömürge toplumun iç
sorunlarına olabildiğince direk muhatap olmaması nedeniyle oldukça yararını gördüğü yaşanan
gerçeklerle bir daha gözönüne serilmiştir.


Kıbrıs'ın kuzeyindeki işçi,emekçi halkın ve onun ileri unsurlarının yaşanılan ekonomik,sosyal,kültürel vb sorunlar karşısında ,demokratik haklarını kullanarak ortaya koydukları tepkileri karşısında, TC işgalci sömürge yönetimi, emrindeki siyasi yöneticiler ve silahlı,silahsız asker, polis,resmi ve sivil güçleri kullanarak, baskı,saldırı,tutuklama, şiddet vb yöntemeleriyle önlemeye çalışırken direk muhatap olmaması nedeniyle yukarıda da belirtildiği üzere kendi işgalci sömürgeci faşist yüzünü de perdelemektedir.

Kıbrıs'ın kuzey yarısında işgalci TC'nin kontrolunda kurulan " Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" TC devletinin bir devamı ve parçasıdır.Yani Kontrgerilla Cumhuriyetinin bir alt yönetimi olarak işlem görmektedir.

*Kıbrıs'ın kuzeyindeki Sömürge Yönetimi TC MGK'sının Kıbrıs ayağı olan Koordinasyon Kurulu denilen yönetim organından oluşmuştur.

Kıbrıs'ın kuzeyinde sömürgeci işgal yönetimini oluşturan KOORDİNASYON KURULU (Türkiye'deki MGK'nın alt birimidir.) ÜST ve ALT KOORDİNASYON Kurullarıyla egemenliği elde tutmaktadır. Bu kurullardan ÜST KOORDİNASYON KURULU MGK kararlarına uygun kararları almakta ve ALT KOORDİNASYON KURULU ise alınan kararların ''alt yönetim,acenta hükümet'' tarafından uygulanmasını yürütmektedir.Kısaca yürütmeden sorumludur.

Koordinasyon Kurulu ;
Üst Koordinasyon kurulu üyeleri olan TC Lefkoşa Büyükelçisi,Kıbrıs'ın kuzeyin işgal altında tutan kolordunun 6 generali (Korgeneral,3 tümgeneral ve 2 tuğgeneral) ve alt koordinasyon üyeleri ile yerel idarenin “cumhurbaşkanı”ile “başbakanı”'ın katılımıyla olağan toplantıları ayda bir kez cumhurbaşkanlığında veya TC elçiliğinde;
ve ona bağlı ;
Alt Koordinasyon kurulu üyeleri olan TC Lefkoşa büyükelçiliği müsteşarı,Özel Kuvvetler Komutanlığına Bağlı Sivil Savunma Teşkilet Başkanı TSK'dan bir kurmay albay, TSK'ya bağlı Özel İstihbarat Başkanı (legal ismi olan Sivil İşler ve Halkla İlişkiler Başakanlığı ) bir kurmay albay, yerel idarenin “cumhurbaşkanı müsteşarı “ nın katılımı ile 15 günde bir toplanarak bir yürütme organı olarak çalışmaktadır.
*Yerel İdarenin “ parlamanto=meclis” dedikleri yer ve içindeki işgalcinin işbirlikçileri, TC devletinden (MGK) Koordinasyon kuruluna ve koordinasyon kurulundan alt koordinasyona ve ondan sonra başbakanlık üzerinden gelen yasa tasarılarını “yasalaştırarak” SÖMÜRGE VE İŞGALİN örtüldüğü yerdir.






EK: KKTC Anayasasında C/B görev ve yetkileri, Madde 117 ve Geçici 10ncu maddeler;

BÖLÜM I
5 Mayıs, 1985 tarihinde Halkoylamasına sunulup kabul edilen Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti Anayasası, Halkoylaması sonuçları ile birlikte, bu Anayasa'nın 164.
maddesi uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanır.

HALKOYLAMASI SONUÇLARI
Seçmen Sayısı 91810
Oy kullanan seçmen sayısı 71933
Geçerli oy sayısı 70459
Seçime katılma oranı %78.35
Evet oylarının sayısı 49447 (%70.18)
Hayır oylarının sayısı 21012 (%29.82)

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ANAYASASI
BAŞLANGIÇ
Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve özgürlükleri için savaşım vermiş
büyük Türk Ulusunun ayrılmaz bir parçası bulunan;
Anavatanından koparıldığı 1878 yılından bu yana ulusal varlığına ve yaşam
hakkına yöneltilen ve özellikle 1955 yılından sonra silahlı tedhiş, saldırı ve sindirme
biçiminde yoğunlaştırılan olaylar karşısında, birlik ve bütünlük içinde, yetkin bir
toplum olarak direnişini örgütlemiş olan;
Toplumsal hak ve özgürlüklere sahip olmadan, bireysel hak ve özgürlüklerin
sözkonusu olamayacağını, Anavatanın doğal, tarihsel ve andlaşmalardan doğan
yasal garantörlük hakkını kullanması suretiyle Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin
sonuçlandırdığı ve Kıbrıs Türklüğüne huzur, barış, güvenlik ve özgürlük ortamı içinde
yaşama imkanı sağlayan Barış Harekatının yapıldığı 1974 yılına kadar süren acı
deneyimlerle saptamış bulunan; ve
Tarihten, uluslararası andlaşmalardan, insan hakları beyanname ve
sözleşmelerinden doğan bütün hakları elinden alınmak ve Kıbrıs'taki varlığı
tamamen yok edilmek istenen; 21 Aralık 1963 tarihinden sonra bütün organları, yasa
dışı yollarla Kıbrıs Rumlarının tekeline giren, oluşum biçimi yanında, izlediği
politikalarla da sadece Kıbrıs Rumlarının devleti haline gelen, Pan-Helenist
yayılmacılığa hizmet eden, ırkçı ve ayırımcı düşünce ve eylemlerle andlaşmalardan
ve Anayasa esaslarından tamamıyla ayrılarak meşruluğunu yitirmiş bulunan Kıbrıs
Cumhuriyeti karşısında, kendi kaderini tayin etme hak ve özgürlüğünü kullanarak,
dünya ve tarih önünde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini ilan etmiş bulunan,

KIBRIS TÜRK HALKI
Egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olarak;
15 Kasım 1983 tarihinde, büyük bir coşku ve oybirliği ile kabul edilen
Bağımsızlık Bildirisini yaşama geçirmek;
Kendi yurdunda tam bir güven ve insanca bir düzen içinde varlığını
sürdürmek;
İnsan hak ve özgürlüklerini, hukukun üstünlüğünü, kişilerin ve toplumun huzur
ve refahını korumayı içeren çok partili, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini
gerçekleştirmek; ve
Atatürk ilkelerine bağlı kalmak ve özellikle O'nun "Yurtta barış, dünyada
barış" ilkesini yaygınlaştırmak amaçları ile,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Meclisinin yaptığı bu Anayasayı, 15
Kasım 1983 tarihinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Anayasası olarak
kabul ve ilân eder; ve
Asıl güvencenin yurttaşların gönül ve iradelerinde yer aldığı inancı ile,
özgürlüğe, adalete ve erdeme tutkun evlatlarının uyanık bekçiliğine emanet eder.

Cumhurbaşkanının Andiçmesi Madde 100
Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Cumhuriyet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
"Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmayacağıma; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma; namusum ve şerefim üzerine andiçerim."

Cumhurbaşkanının Yetki ve Görevleri Madde 102
(1) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla, Devletin ve toplumun birliğini ve bütünlüğünü temsil eder.
(2) Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Anayasasına saygıyı, kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesini ve Devletin devamlılığını sağlar.
(3) Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi adına Cumhuriyet Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığını temsil eder.
(4) Cumhurbaşkanı, bu Anayasa ve yasalarla kendisine verilen diğer yetkileri kullanır ve görevlerini tarafsız olarak yerine getirir.

Cumhurbaşkanının Sorumsuzluğu ve Sorumluluğu Madde 103
(1) Cumhurbaşkanı, görevleri ile ilgili işlemlerinden sorumlu değildir. Cumhurbaşkanı ile birlikte imzalanan kararnamelerden, imzası bulunan başbakan ve ilgili bakanlar sorumludur.
(2) Cumhuriyet Meclisi, Cumhurbaşkanını vatan hainliğinden dolayı, üye tamsayısının en az üçte ikisinin vereceği kararla suçlayabilir.
(3) Cumhurbaşkanı Yüce Divanda yargılanır. Yüce Divanın suçlamayı yerinde görmesi halinde Cumhurbaşkanlığı görevi sona erer; suçlu bulunmazsa, görevine yeniden döner.
(4) Cumhuriyet Meclisinin suçlama kararı üzerine, Cumhurbaşkanı görevine devam edemez. Bu takdirde, 105. madde kuralları uygulanır.
(5) Cumhurbaşkanı makamının manevi kişiliği tahrik edilemez.

Yurt Savunması ve Silahlı Kuvvetlerin Kuruluşu Madde 117
(1) Yurt savunması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince sağlanır.
(2) Yurdun güvenliğinin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Cumhuriyet Meclisine karşı Bakanlar Kurulu sorumludur.
(3) Silahlı Kuvvetler Komutanı, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı adına yerine getirir.
(4) Silahlı Kuvvetler Komutanı, Savunma Bakanının önerisi ve Bakanlar Kurulunun kararı üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır.
(5) Savunma Bakanlığına bağlı silahlı kuvvetlerin ve bağlı komutanlıkların kuruluşu, görev, yetki ve sorumlulukları yasa ile düzenlenir.

Savunma ve İşbirliği
Geçici Madde 10
Kıbrıs Türk halkının savunması ve iç güvenliği ile milletlerarası durum
gerektirdiği sürece bu Anayasanın 117. maddesinde yer alan kurallar yürürlüğe
girmez. Anayasa yürürlüğe girdiği tarihte dış ve iç güvenliğin sağlanmasında
kullanılan bütün kuvvetlerle, bunlara ilişkin olarak uygulamada olan usul ve
hükümlerin ve bu konularda kabul edilmiş ve edilecek işbirliği esaslarının uygulanmasına devam olunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder