Kıbrıs'ın
kuzeyini işgal edip sömürgeleştiren ve SÖMÜRGE YÖNETİMİ
aracılığıyle egemenliği
elinde
tutan kontrgerilla cumhuriyeti TC devleti Nisan 2015'te yerel üst
kademe yöneticisi olan ve sömürge anayasasına göre cumhurbaşkanı
olarak tanımlanan görev yeri için seçim yaptırıyor...
Kıbrıs'ın
kuzeyinde oluşturulan SÖMÜRGE Yönetimi İNGİLİZ SÖMÜRGE
YÖNETİMİ'nden özünde aynıdır.
Sömürgeciyi,işgali ve sömürü düzenini deşifre etmek amacıyla seçimlere aday gösterilerek katılınması gerektiğini açıklayan kişi/örgüt/partiler vardır...Sözkonusu kişi/örgüt/partiler açıklamalarında mevcut düzeni ve koşulları açıkladıktan sonra C/B seçilmeleri halinde C/B yetkilerini kullanarak yapacaklarını sıralamaktadırlar!!
SÖMÜRGECİYE memur(C/B) olarak seçilecek olan göreve başlarken sömürgeciye ve anayasasına BAĞLILIK yemini yapacaktır.
Hatırlamakta yarar vardır. Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılacak olan ve "cumhurbaşkanı" seçimi olarak tanımlanan seçimler "SÖMÜRGE YÖNETİMİ üst düzey yerel görevli memur" seçimidir...Bunu EK'te sunduğumuz, bu üst kademe görevli memurun andı,görev ve yetkileri diğer sömürge anayasa maddeleri incelendiğinde de ayrıca görebilirsiniz.(EK: KKTC Anayasasında C/B görev ve yetkileri, Madde 117 ve Geçici 10ncu maddeler)
Bu durumda, "C/B YETKİLERİNİ KULLANARAK HALKA HİZMET EDECEĞİNİ " söyleyenler mevcut anayasadan sözetmiyorlar mı? Mevcut anayasaya göre ise durum ortada ..Diğer adaylar da zaten aynı anayasaya göre yani SÖMÜRGE DÜZENİN ,SÖMÜRGECİNİN ANAYASASINI uygulamaktan sözediyorlar...
Sömürge Yönetiminin alt yönetimi olarak da tanımlanan c/b seçimlne katılan adayın niyeti yada size sunduğu programı/manifestosunun hiçbir anlam ve değeri yoktur sömürgecinin anayasası geçerlidir..
SÖMÜRGECİYİ,sömürü düzenini deşifre etmek için mücadleyi yükseltmek alternatif önerilerimizi anlatmak için seçim sürecini kullanmalıyız....
Bu sürecin ancak sömürgecinin belirlediği koşullar üzerinden yani illaki seçimlere aday göstererek değerlendirilebileceği düşüncesinde saplanıp kalanlar araçlarını amaç edinmektedirler ne yazık ki...
Sömürgecinin seçim sürecinde seçimlere aday göstermeyerek de sömürgecinin,işgalin ve sömüren sınıfın deşifre edilmesi, alternatiflerin ortaya konması ve mücadelenin yükseltilmesi mümkündür..
SÖMÜRGECİ, İŞBİRLİKÇİLERDEN Kimin Seçileceğine Kendi Karar Verir, SİZE DE OY VERMEK KALIR!
SÖMÜRGECİNİN kendini meşrulaştırmasına ,perdelenmesine ve egemenliğinin devamını sağlamaya yönelik bu seçimlerde aday olmak;
* Kıbrıs Halklarını yanıltmak ve sahte umutlar vermek
*İŞGALCİ SÖMÜRGECİ TC'nin kıbrıs'ın kuzeyindeki varlığını meşrulaştırma ve suça ortak olmaktır.
SÖMÜRGECİYE,SÖMÜRENE KARŞI MÜCADELEDE " ADAY OLMAK VE OY VERMEK" GEREKMEZ.
İŞGALE SÖMÜRGE YÖNETİMİNE HAYIR !
OY değil BOYKOT !
ÇÜNKÜ;
ÇÜNKÜ;
12
EYLÜL'ün Sömürgeleştirilen Kıbrıs'ın Kuzeyindeki İfadesi
,TC'NİN ‘’KKTC” ilanı
(1)
12 Eylül darbecileri yürütme yetkisinin birkısmını sivil faşist
hükümete devrederken ABD
emperyalistlerinin
de onayı ile Sömürge Yönetimi olarak alt yönetimini oluşturan
Kıbrıs'ın kuzeyindeki işbirlikçileri için TC'ye Kuzey Kıbrıs'ı
da ekleyerek isimlendirdiği yönetimine 15 Kasım 1983'te “KKTC”
ismini vermiştir.
KKTC
ilanı sonrası Türkiye'deki 12 Eylül Anayasa'sının bir kopyası
olan Sömürge
Yönetiminin
anayasasını da taşıdığı nüfus dahil halka işbirlikçilerini
de kullanarak onaylatmıştır.
“KKTC”
İŞGALCİ Sömürgeci Kontrgerilla Cumhuriyeti TC'nin Kıbrıs'taki
Örtüsüdür.
(2)
İşgalci sömürgeci TC, Kıbrıs'ın kuzeyinde DOLAYLI sömürge
yönetim biçimini kullanmakta ve bu yönetim biçiminde yerli önde
gelen kişileri emrinde görevli olarak kullanmaktadır.
(a)
Avrupa Sömürgeci Devletleri gibi TC de sömürgeleştirdiği
Kıbrıs'ın kuzeyinde
Doğrudan
yönetim yetkilerini sömürgedeki görevlisi Büyükelçisi ve ordu
komutanlarına
kullandırmaktadır.
(b)Dolaylı
Yönetim biçiminde ise,yerli siyasi önderlerden ,yüksek rütbeli
sivil,polis
ve
asker kişilerden yararlanmaktadır.
Çeşitli
yönetici tiplerin sömürge yönetiminde görev almaları ile yerli
halk bir ölçüde yerli görevlileri benimsemekte ve bu görevli
yöneticiler TC devleti ve Ankara Hükümetlerine bağlılık
gösterdiklerinden toplulukça da örnek alınmaktadırlar.
Yerli
yöneticiler aracılığıyla sömürge yönetiminin daha olumlu
sonuçlar aldığı,bu yönetim biçiminde daha az çaba gerektirdiği
gibi,daha az para harcanmanmaktadır.
Dolaylı
yönetim biçimi aynı zamanda sömürücü ülkeninin (TC) sömürge
toplumun iç
sorunlarına
olabildiğince direk muhatap olmaması nedeniyle oldukça yararını
gördüğü yaşanan
gerçeklerle
bir daha gözönüne serilmiştir.
Kıbrıs'ın
kuzeyindeki işçi,emekçi halkın ve onun ileri unsurlarının
yaşanılan ekonomik,sosyal,kültürel vb sorunlar karşısında
,demokratik haklarını kullanarak ortaya koydukları tepkileri
karşısında, TC işgalci sömürge yönetimi, emrindeki siyasi
yöneticiler ve silahlı,silahsız asker, polis,resmi ve sivil
güçleri kullanarak, baskı,saldırı,tutuklama, şiddet vb
yöntemeleriyle önlemeye çalışırken direk muhatap olmaması
nedeniyle yukarıda da belirtildiği üzere kendi işgalci sömürgeci
faşist yüzünü de perdelemektedir.
Kıbrıs'ın
kuzey yarısında işgalci TC'nin kontrolunda kurulan " Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" TC devletinin bir devamı ve
parçasıdır.Yani Kontrgerilla Cumhuriyetinin bir alt yönetimi
olarak işlem görmektedir.
*Kıbrıs'ın
kuzeyindeki Sömürge Yönetimi TC MGK'sının Kıbrıs ayağı olan
Koordinasyon Kurulu denilen yönetim organından oluşmuştur.
Kıbrıs'ın
kuzeyinde sömürgeci işgal yönetimini oluşturan KOORDİNASYON
KURULU (Türkiye'deki MGK'nın alt birimidir.) ÜST ve ALT
KOORDİNASYON Kurullarıyla egemenliği elde tutmaktadır. Bu
kurullardan ÜST KOORDİNASYON KURULU MGK kararlarına uygun
kararları almakta ve ALT KOORDİNASYON KURULU ise alınan kararların
''alt yönetim,acenta hükümet'' tarafından uygulanmasını
yürütmektedir.Kısaca yürütmeden sorumludur.
Koordinasyon
Kurulu ;
Üst
Koordinasyon kurulu üyeleri olan TC Lefkoşa Büyükelçisi,Kıbrıs'ın
kuzeyin işgal altında tutan kolordunun 6 generali (Korgeneral,3
tümgeneral ve 2 tuğgeneral) ve alt koordinasyon üyeleri ile yerel
idarenin “cumhurbaşkanı”ile “başbakanı”'ın katılımıyla
olağan toplantıları ayda bir kez cumhurbaşkanlığında veya TC
elçiliğinde;
ve
ona bağlı ;
Alt
Koordinasyon kurulu üyeleri olan TC Lefkoşa büyükelçiliği
müsteşarı,Özel Kuvvetler Komutanlığına Bağlı Sivil Savunma
Teşkilet Başkanı TSK'dan bir kurmay albay, TSK'ya bağlı Özel
İstihbarat Başkanı (legal ismi olan Sivil İşler ve Halkla
İlişkiler Başakanlığı ) bir kurmay albay, yerel idarenin
“cumhurbaşkanı müsteşarı “ nın katılımı ile 15 günde
bir toplanarak bir yürütme organı olarak çalışmaktadır.
*Yerel
İdarenin “ parlamanto=meclis” dedikleri yer ve içindeki
işgalcinin işbirlikçileri, TC devletinden (MGK) Koordinasyon
kuruluna ve koordinasyon kurulundan alt koordinasyona ve ondan sonra
başbakanlık üzerinden gelen yasa tasarılarını “yasalaştırarak”
SÖMÜRGE VE İŞGALİN örtüldüğü yerdir.
EK: KKTC Anayasasında C/B görev ve yetkileri, Madde 117 ve Geçici 10ncu maddeler;
BÖLÜM
I
5
Mayıs, 1985 tarihinde Halkoylamasına sunulup kabul edilen Kuzey
Kıbrıs
Türk
Cumhuriyeti Anayasası, Halkoylaması sonuçları ile birlikte, bu
Anayasa'nın 164.
maddesi
uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanır.
HALKOYLAMASI
SONUÇLARI
Seçmen
Sayısı 91810
Oy
kullanan seçmen sayısı 71933
Geçerli
oy sayısı 70459
Seçime
katılma oranı %78.35
Evet
oylarının sayısı 49447 (%70.18)
Hayır
oylarının sayısı 21012 (%29.82)
KUZEY
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ANAYASASI
BAŞLANGIÇ
Tarihi
boyunca bağımsız yaşamış, hak ve özgürlükleri için savaşım
vermiş
büyük
Türk Ulusunun ayrılmaz bir parçası bulunan;
Anavatanından
koparıldığı 1878 yılından bu yana ulusal varlığına ve yaşam
hakkına
yöneltilen ve özellikle 1955 yılından sonra silahlı tedhiş,
saldırı ve sindirme
biçiminde
yoğunlaştırılan olaylar karşısında, birlik ve bütünlük
içinde, yetkin bir
toplum
olarak direnişini örgütlemiş olan;
Toplumsal
hak ve özgürlüklere sahip olmadan, bireysel hak ve özgürlüklerin
sözkonusu
olamayacağını, Anavatanın doğal, tarihsel ve andlaşmalardan
doğan
yasal
garantörlük hakkını kullanması suretiyle Kahraman Türk Silahlı
Kuvvetlerinin
sonuçlandırdığı
ve Kıbrıs Türklüğüne huzur, barış, güvenlik ve özgürlük
ortamı içinde
yaşama
imkanı sağlayan Barış Harekatının yapıldığı 1974 yılına
kadar süren acı
deneyimlerle
saptamış bulunan; ve
Tarihten,
uluslararası andlaşmalardan, insan hakları beyanname ve
sözleşmelerinden
doğan bütün hakları elinden alınmak ve Kıbrıs'taki varlığı
tamamen
yok edilmek istenen; 21 Aralık 1963 tarihinden sonra bütün
organları, yasa
dışı
yollarla Kıbrıs Rumlarının tekeline giren, oluşum biçimi
yanında, izlediği
politikalarla
da sadece Kıbrıs Rumlarının devleti haline gelen, Pan-Helenist
yayılmacılığa
hizmet eden, ırkçı ve ayırımcı düşünce ve eylemlerle
andlaşmalardan
ve
Anayasa esaslarından tamamıyla ayrılarak meşruluğunu yitirmiş
bulunan Kıbrıs
Cumhuriyeti
karşısında, kendi kaderini tayin etme hak ve özgürlüğünü
kullanarak,
dünya
ve tarih önünde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini ilan
etmiş bulunan,
KIBRIS
TÜRK HALKI
Egemenliğin
kayıtsız şartsız sahibi olarak;
15
Kasım 1983 tarihinde, büyük bir coşku ve oybirliği ile kabul
edilen
Bağımsızlık
Bildirisini yaşama geçirmek;
Kendi
yurdunda tam bir güven ve insanca bir düzen içinde varlığını
sürdürmek;
İnsan
hak ve özgürlüklerini, hukukun üstünlüğünü, kişilerin ve
toplumun huzur
ve
refahını korumayı içeren çok partili, demokratik, laik ve sosyal
hukuk devletini
gerçekleştirmek;
ve
Atatürk
ilkelerine bağlı kalmak ve özellikle O'nun "Yurtta barış,
dünyada
barış"
ilkesini yaygınlaştırmak amaçları ile,
Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Meclisinin yaptığı bu Anayasayı,
15
Kasım
1983 tarihinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin
Anayasası olarak
kabul
ve ilân eder; ve
Asıl
güvencenin yurttaşların gönül ve iradelerinde yer aldığı
inancı ile,
özgürlüğe,
adalete ve erdeme tutkun evlatlarının uyanık bekçiliğine emanet
eder.
Cumhurbaşkanının
Andiçmesi Madde 100
Cumhurbaşkanı,
görevine başlarken Cumhuriyet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
"Devletin
varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez
bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini
koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal
hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın
refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan
haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması
ülküsünden ve Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmayacağıma;
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yüceltmek ve üzerime aldığım
görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma; namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
Cumhurbaşkanının
Yetki ve Görevleri Madde 102
(1)
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla, Devletin ve
toplumun birliğini ve bütünlüğünü temsil eder.
(2)
Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Anayasasına saygıyı, kamu işlerinin
kesintisiz ve düzenle yürütülmesini ve Devletin devamlılığını
sağlar.
(3)
Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi adına Cumhuriyet Silahlı
Kuvvetleri Başkomutanlığını temsil eder.
(4)
Cumhurbaşkanı, bu Anayasa ve yasalarla kendisine verilen diğer
yetkileri kullanır ve görevlerini tarafsız olarak yerine getirir.
Cumhurbaşkanının
Sorumsuzluğu ve Sorumluluğu Madde 103
(1)
Cumhurbaşkanı, görevleri ile ilgili işlemlerinden sorumlu
değildir. Cumhurbaşkanı ile birlikte imzalanan kararnamelerden,
imzası bulunan başbakan ve ilgili bakanlar sorumludur.
(2)
Cumhuriyet Meclisi, Cumhurbaşkanını vatan hainliğinden dolayı,
üye tamsayısının en az üçte ikisinin vereceği kararla
suçlayabilir.
(3)
Cumhurbaşkanı Yüce Divanda yargılanır. Yüce Divanın suçlamayı
yerinde görmesi halinde Cumhurbaşkanlığı görevi sona erer;
suçlu bulunmazsa, görevine yeniden döner.
(4)
Cumhuriyet Meclisinin suçlama kararı üzerine, Cumhurbaşkanı
görevine devam edemez. Bu takdirde, 105. madde kuralları uygulanır.
(5)
Cumhurbaşkanı makamının manevi kişiliği tahrik edilemez.
Yurt
Savunması ve Silahlı Kuvvetlerin Kuruluşu Madde 117
(1)
Yurt savunması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Silahlı
Kuvvetlerince sağlanır.
(2)
Yurdun güvenliğinin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt
savunmasına hazırlanmasından, Cumhuriyet Meclisine karşı
Bakanlar Kurulu sorumludur.
(3)
Silahlı Kuvvetler Komutanı, savaşta Başkomutanlık görevlerini
Cumhurbaşkanlığı adına yerine getirir.
(4)
Silahlı Kuvvetler Komutanı, Savunma Bakanının önerisi ve
Bakanlar Kurulunun kararı üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır.
(5)
Savunma Bakanlığına bağlı silahlı kuvvetlerin ve bağlı
komutanlıkların kuruluşu, görev, yetki ve sorumlulukları yasa
ile düzenlenir.
Savunma
ve İşbirliği
Geçici
Madde 10
Kıbrıs
Türk halkının savunması ve iç güvenliği ile milletlerarası
durum
gerektirdiği
sürece bu Anayasanın 117. maddesinde yer alan kurallar yürürlüğe
girmez.
Anayasa yürürlüğe girdiği tarihte dış ve iç güvenliğin
sağlanmasında
kullanılan
bütün kuvvetlerle, bunlara ilişkin olarak uygulamada olan usul ve
hükümlerin
ve bu konularda kabul edilmiş ve edilecek işbirliği esaslarının
uygulanmasına devam olunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder