ERGENEKON BALYOZ DIŞARI.. KONTRGERİLLA EVLATLARINA SAHİP ÇIKIYOR
KÜRT ÇOCUKLARI İÇERİ ERGENEKON DIŞARI KONTRGERİLLA EVLATLARINA SAHİP ÇIKIYOR
KONTGERİLLACILAR BİR BİR DIŞARDA TAŞ ATAN KÜRT ÇOCUKLARI İÇERDE
Kontrgerillayı aklama, temize çıkarma operasyonu olan Ergenekon davasından içeri alınanlar bir bir dışarılara çıkarılmaktadırlar. Ergenekon Davası ve operasyonları başlamışken ve devam ederken, amaçlarını ve neler olacağını yazmıştık aşağı yukarı.
Düzenin klikler çatışmasının bir evresi olmakla birlikte, gündem değiştirme ve iç savaş taktiğinin bir parçası olarak ele alındığını, sonuçta Ergenekon operasyonları ile davanın kendisinin birkaç “kötü çocuğa, görevliye” yüklenerek, faşist kontrgerilla devletinin aklanmak istendiğini apaçık onlarca defa yazdık. Ve süreç kesinlikle bizi doğrulama devam ediyor. Zira yazdığımız yazılarda bu kontrgerillacıların zamanla dışarıya sessiz sedasız bırakılacaklarını ve aynen faşist katillerin kahraman gibi karşılanması ya da yapılması gibi bunlarında kahraman edasında çıkacaklarını iddia etmiş idik. Evet dediklerimiz bir kez daha çıktı.
Bir bir salıveriliyorlar kontrgerillacılar. Zaman içinde içerde kimse kalmayacak zaten. Klik çatışmalarının ve aklama sürecinin tamamlanması sağlanmış olduğunda düzen sözde demokratikleşmiş olacak!
Elbette bu kesin ve net bir aldatmacadır ve de öyle olmaya devam edecektir. Burjuva hukuk ve adaleti işte buraya kadardır. Burjuva hukuk ve adaleti mazluma, işçiye, çalışana, emek üretene, çocuklara, yoksullara çalışmaktadır. Baklava çalan çocukları yıllarca cezaevlerinde tutan, Manisalı gençleri de işkence yanında hücrelerinde yıllarca yatıran bir düzendir bu düzen. Ama maden ocağında gerekli önlemleri almayan patronu ifadesini alarak salan düzendir bu düzen. Hala Davutpaşa’da yaşanan katliamın hesabının sorulmadığı bir düzendir bu düzen.
Zira bu düzenin adaleti ya da hukuku da elbette kendisini korumak üzerine kurulmak zorundadır ve de öyledir de. Beri yandan zaten tüm adliye binaları ve mahkeme salonlarını süsleyen şu slogan çarpıcı bu gerçeği ifade etmeye de devam etmektedir: “ Adalet, mülkün temelidir.” Adalet, mülkü korumak üzerine kuruludur. Mülkün, malın vs temel koruyucusu Adalettir! Burjuvazinin ve onların hukuk-adalet anlayışlarına yön veren bu temeldir. Zira düzen de bunun üstüne kuruludur. Mal-mülk ve çıkarı burjuvazinin her şeyden üstündür.
Bu bakımdan Tekel İşçilerinin direnişi çevreye, çocuklara zarar veriyor gerekçesi üretilerek bitirilebilir, saldırıya açılabilir. Polise taş atan Kürt çocuklarına en ağır cezalar reva görülür, verilir ve üstüne bir de Yargıtayca da onanarak kural haline getirilebilir.
Polise taş atan Kürt çocukları açık bir hukuk-adalet anlayışının burjuvazinin neler olduğunun anlatısıdır aslında. Zira hala cezaevinde olan bu çocuklar bırakınız tahliye edilmeyi, salıverilmeyi cezalarını 7.5 yıl gibi bir süre ile yüksek Burjuva Adalet organınca onanabiliyor. Bu kapitalist emperyalizmin neye düşman, neye dost olduğunun açıkça itirafıdır.
Kürt çocuklarına gelince aslan kesilen bu adalet, iş adaletlerinin temeli olan kontrgerilla, iş adamlarına gelince kuzu kesebiliyorlar. Bu tamamen adaletin ne anlam taşıdığı, egemen olanın egemenliğini pekiştiren bir üst yapı organı ve aracı olduğunun kanıtıdır net olarak. Başka türlüsü de zaten beklenemezdir.
İş özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik vs amaçlı eylem ve ardından da faşist devlet terörü olunca “terörist çocuklar” üretebiliyor düzen ve onlara da alayından en büyük cezayı vermek bahasına. Sınıflı toplumların adaleti, egemen olan sınıfın çıkarlarını korumak üzerine dizayn edilir ya da düzenlenir. Elbette emperyalist kapitalist sömürgeci faşist diktatörlükte de kendine uygun sözde adalet yaratacaktır, zaten vardır da. Aşağıdakilere düşman, ağa babalarına dost olan sözde adalet.
Eli kanlı faşistleri içerde tutamayan, onları kahraman haline getiren bu toplumsal sınıflı düzenin karşısında sadece ve sadece işçi sınıfının nihai insanlık adalet düzeni gerçekliktir. Sosyalizm ve komünizmdir insanlık dışı olan her şeyi ortadan kaldırıp, insanlığı özgürleştirebilen. İnsanlığı adi suçlardan, siyasal suçlara karşı tüm toplumsal alt yapıyı değiştirip ona uygun üst yapı kurarak başarabilen.
Eli kanlı faşist kontrgerillacılar bir bir dışarıya çıkarken, daha ömrünün baharı bile sayılamayacak yaştaki çocukların içerlerde çürütülmesine karşı insani, özgür bir dünya uğruna mücadele edilmeden başarılı olunamaz. Emperyalist kapitalizmin hak ettiği çöplükte yer aldırılmadığı sürece olan ve olacak olan bunlar olacaktır.
31.01.2010
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
http://www.ateshirsizi.com/kurt-cocuklari-iceri-ergenekon-disari-t12549.html
KONTGERİLLACILAR BİR BİR DIŞARDA TAŞ ATAN KÜRT ÇOCUKLARI İÇERDE
Kontrgerillayı aklama, temize çıkarma operasyonu olan Ergenekon davasından içeri alınanlar bir bir dışarılara çıkarılmaktadırlar. Ergenekon Davası ve operasyonları başlamışken ve devam ederken, amaçlarını ve neler olacağını yazmıştık aşağı yukarı.
Düzenin klikler çatışmasının bir evresi olmakla birlikte, gündem değiştirme ve iç savaş taktiğinin bir parçası olarak ele alındığını, sonuçta Ergenekon operasyonları ile davanın kendisinin birkaç “kötü çocuğa, görevliye” yüklenerek, faşist kontrgerilla devletinin aklanmak istendiğini apaçık onlarca defa yazdık. Ve süreç kesinlikle bizi doğrulama devam ediyor. Zira yazdığımız yazılarda bu kontrgerillacıların zamanla dışarıya sessiz sedasız bırakılacaklarını ve aynen faşist katillerin kahraman gibi karşılanması ya da yapılması gibi bunlarında kahraman edasında çıkacaklarını iddia etmiş idik. Evet dediklerimiz bir kez daha çıktı.
Bir bir salıveriliyorlar kontrgerillacılar. Zaman içinde içerde kimse kalmayacak zaten. Klik çatışmalarının ve aklama sürecinin tamamlanması sağlanmış olduğunda düzen sözde demokratikleşmiş olacak!
Elbette bu kesin ve net bir aldatmacadır ve de öyle olmaya devam edecektir. Burjuva hukuk ve adaleti işte buraya kadardır. Burjuva hukuk ve adaleti mazluma, işçiye, çalışana, emek üretene, çocuklara, yoksullara çalışmaktadır. Baklava çalan çocukları yıllarca cezaevlerinde tutan, Manisalı gençleri de işkence yanında hücrelerinde yıllarca yatıran bir düzendir bu düzen. Ama maden ocağında gerekli önlemleri almayan patronu ifadesini alarak salan düzendir bu düzen. Hala Davutpaşa’da yaşanan katliamın hesabının sorulmadığı bir düzendir bu düzen.
Zira bu düzenin adaleti ya da hukuku da elbette kendisini korumak üzerine kurulmak zorundadır ve de öyledir de. Beri yandan zaten tüm adliye binaları ve mahkeme salonlarını süsleyen şu slogan çarpıcı bu gerçeği ifade etmeye de devam etmektedir: “ Adalet, mülkün temelidir.” Adalet, mülkü korumak üzerine kuruludur. Mülkün, malın vs temel koruyucusu Adalettir! Burjuvazinin ve onların hukuk-adalet anlayışlarına yön veren bu temeldir. Zira düzen de bunun üstüne kuruludur. Mal-mülk ve çıkarı burjuvazinin her şeyden üstündür.
Bu bakımdan Tekel İşçilerinin direnişi çevreye, çocuklara zarar veriyor gerekçesi üretilerek bitirilebilir, saldırıya açılabilir. Polise taş atan Kürt çocuklarına en ağır cezalar reva görülür, verilir ve üstüne bir de Yargıtayca da onanarak kural haline getirilebilir.
Polise taş atan Kürt çocukları açık bir hukuk-adalet anlayışının burjuvazinin neler olduğunun anlatısıdır aslında. Zira hala cezaevinde olan bu çocuklar bırakınız tahliye edilmeyi, salıverilmeyi cezalarını 7.5 yıl gibi bir süre ile yüksek Burjuva Adalet organınca onanabiliyor. Bu kapitalist emperyalizmin neye düşman, neye dost olduğunun açıkça itirafıdır.
Kürt çocuklarına gelince aslan kesilen bu adalet, iş adaletlerinin temeli olan kontrgerilla, iş adamlarına gelince kuzu kesebiliyorlar. Bu tamamen adaletin ne anlam taşıdığı, egemen olanın egemenliğini pekiştiren bir üst yapı organı ve aracı olduğunun kanıtıdır net olarak. Başka türlüsü de zaten beklenemezdir.
İş özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik vs amaçlı eylem ve ardından da faşist devlet terörü olunca “terörist çocuklar” üretebiliyor düzen ve onlara da alayından en büyük cezayı vermek bahasına. Sınıflı toplumların adaleti, egemen olan sınıfın çıkarlarını korumak üzerine dizayn edilir ya da düzenlenir. Elbette emperyalist kapitalist sömürgeci faşist diktatörlükte de kendine uygun sözde adalet yaratacaktır, zaten vardır da. Aşağıdakilere düşman, ağa babalarına dost olan sözde adalet.
Eli kanlı faşistleri içerde tutamayan, onları kahraman haline getiren bu toplumsal sınıflı düzenin karşısında sadece ve sadece işçi sınıfının nihai insanlık adalet düzeni gerçekliktir. Sosyalizm ve komünizmdir insanlık dışı olan her şeyi ortadan kaldırıp, insanlığı özgürleştirebilen. İnsanlığı adi suçlardan, siyasal suçlara karşı tüm toplumsal alt yapıyı değiştirip ona uygun üst yapı kurarak başarabilen.
Eli kanlı faşist kontrgerillacılar bir bir dışarıya çıkarken, daha ömrünün baharı bile sayılamayacak yaştaki çocukların içerlerde çürütülmesine karşı insani, özgür bir dünya uğruna mücadele edilmeden başarılı olunamaz. Emperyalist kapitalizmin hak ettiği çöplükte yer aldırılmadığı sürece olan ve olacak olan bunlar olacaktır.
31.01.2010
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
http://www.ateshirsizi.com/kurt-cocuklari-iceri-ergenekon-disari-t12549.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder