14 Mart 2015 Cumartesi

SÖMÜRGECİYİ İŞBİRLİKÇİLERİNİ İYİ TANIYIN!



Ülkemizin kuzeyinde sömürgecinin üst düzey memur (c/b) kadrosu münhaline adaylık başvurusu bugün bitti..

Bu münhal kadroya  başvuranlar arasındaki (Mustafa Onurer hariç) "sömürgeciye en çok ben hizmet ederim /edebilirim" rekabeti ,biribirlerinin  kirli çamaşırlarının ortaya serilmesine neden oluyor...

Bu durum işgalci sömürgeciye karşı örgütlenmede bir araç olarak iyi değerlendirilmesi halinde oldukça yarar sağlayacaktır...
Ancak iyi değerlendirilememesi durumunda sömürgeci tarafından  iki yönü keskin bıçak gibi  kullanılacaktır..

Bir yandan kendine en iyi hizmet edecek olanı seçimler yolu ile yerli ve taşınmış seçmene seçitirerek sömürge demokrasisi ile birlikte varlığını egemenliğini meşrulaştıracak...
Diğer yandan ise  halkın işgalciye sömürgeciye karşı mücadelesini örgütleme amacındaki  ilerici,demokrat,devrimci kişiler,örgütler ve partilerle ilgili halk arasında ayrıca yürüteceği piskolojik harekatla güvensizlik yaratacak ve işgalci sömürgeci muhalefetin gelişmesine dolaylı yoldan engeller dikmiş olacaktır....

Çünkü kendilerinin işgale karşı olduklarını söyleyen ve  seçimler yolu ile seçilecek sömürgecinin münhal üst düzey görevlisiyle ilgili büyük beklentileri olanların birbirleri hakkında söyledikleri,söylettikleri,söylettirdikleri sözler,iddialar vb suçlamalar* sonuçta onlarla birlikte kendi dışlarındaki düzendışı muhalefet yürütenleri de olumsuz etkilecektir..
Sömürgecinin esas hedeflediği de bu düzendışı muhalefettir.

Sömürgecinin bu amacını ve onun seçimlerine büyük anlamlar ,değerler biçen "işgal karşıtı" olduklarını söyleyenlerin gerçek yüzlerini ortaya koyma becersini başarmalıyız..

Sözkonusu açıklamaları bugün ve 2012 yılında yayınlayan gazete ve gazetecilerin sömürgeci,işgalciyle ,işgalciye memur olmak için yarışacak olanlarla bağları ortaya konarak teşhir edilmelidir..

Yoksa sömürgeci de onun işbirlikçileri de amaçlarına ulaşmış olacaklardır....

Sömürgeciyi ve onun memuru olmaya aday olanları, işbirlikçilerini BOYKOT ediniz..

AçıklamlaraÖrnekler:
*  "Mehmet Onur (https://www.facebook.com/mehmet.onur.3194?fref=ts)
6 saat ·
Kenan İnatçı, bir istihbaratçı ve Alpay Durduranın geçmişte sola karşı Denktaş tarafından Alpay Durduranın Amerikan tarafından yetiştirilen bir adamıydı diyerek radyo mayısta onuncu köyde Şener Leventin programında dile getirmiştir. Amerikan elçileriyle birlikte yer aldığını ve bizzat onun yanında Kenan İnatçının da yer aldığını kendi ağzından biraz önce radyoda dile getirmiştir. Evet, bakalım bundan sonra ne olacak? Durduran ne diyecek?"


**11 Mart 2015, Çarşamba 16:14(http://www.havadiskibris.com/Haberler/kibris/durduran-dan-akinci-ya-tarihi-suclama/50541)
Durduran: "Akıncı, dik duranları partiden attırdı"
YKP Parti Meclisi Üyesi Alpay Durduran, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı’nın Ankara'ya karşı “dik duracağını” vaat ettiğini söyleyerek “Dik duracağını vaat eden Sayın Akıncı zamanında dik duranları partiden attırdı” dedi.

Kıbrıs Postası – Filiz Seyis

Ada TV’de Günaydın Ada programına konuk olan YKP Parti Meclisi Üyesi Alpay Durduran Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Durduran özellikle Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı’yı sert bir dille eleştirdi. Durduran şöyle konuştu:

“Akıncı'nın "çukur Mustafa" denile denile geldiği ne çabuk unutuldu? Dik duracağını vaat eden Sayın Akıncı zamanında dik duranları partiden attırdı.

***

Akıncı'dan Durduran'a Cevap!(http://haberkibris.com/akincidan-durdurana-cevap-2015-03-11.html)
11/03/2015
Akıncı'dan Durduran'a Cevap!
YKP Parti Meclisi Üyesi Alpay Durduran'ın eski yol arkadaşı Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı hakkında gündeme bomba gibi düşen açıklamalarının ardından sosyal medya adeta patladı. Sosyal Medyada Mustafa Akıncı'nın 2012 yılında Havadis Gazetesi'ne yaptığı bir röportaj paylaşılıyor. 2012'de yapılan bu röportaj Alpay Durduran'ın bugün yapmış olduğu açıklamalara cevap niteliğinde.

1 yorum:

  1. S OLgun Mehmet "Sömürgecinin üst düzey memuru olanların sömürgeciye hizmetleri halka hizmet diye yutturuluyor...Üst düzey memurun sömürgecinin komutanları ile tartışmaları büyük başarı diye sunulmaya çalışılıyor...Unutmayın ki Denktaş'ın da diğer üst düzey sömürge memurlarının da sömürgecinin seçilmiş atanmış üst düzey memurları ile tartışmaları karşı çıkmaları olmuştur..Sömürgecinin Kıbrısın kuzeyindeki varlığı egemenliğine karşı çıkmadan düzeniçi muhalefet kurtuluşa giden yolu açmaz.. Bu gerçekler ortada dururken Akıncı: "Onlar sol gevezelik yaparken biz iş yaptık" derken sömürgeci adına iş yaptığını gizleyemez..Çünkü "General çizmeyi aştı" demek işgale sömürgeciye karşı çıkılmış gibi gösterenler konu ile ilgili Akıncı'nın açıklamasında bu gerçekliği görebilir eğer düzeniçi muhaliflik yapmaktan düzeniçinde birşeylerin değiştirilebileceğini düşünmüyor ve savunmuyorsa...Akıncının karşı olduğu Sömürgecilerin varlığından egemenliğinden zulmünden değil,kendine hakaret edilmesine olduğunu açıkça söylüyor...İşte o açıklamalar..
    ".... Akıncı, 2000 yılında yaşanan bir olay üzerine “General çizmeyi aştı” şeklindeki ifadesinin nasıl dillendirildiğini de anlattı. UBP ile Hükümet ortağı oldukları dönemde, polis örgütünün sivil otoriteye bağlanması konusunda hükümetin karar aldığını kaydetti. Yeni Polis Genel Merkezi’nin açılış töreninde dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanının sivil siyaset ve siyasetçiye çok ağır ithamlarda bulunduğunu anımsattı. Bunun üzerine bu tavrı protesto ederek törenden ayrıldığını ifade eden Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Hazmede hazmede bu hale geldi”
    “Bunun üzerine kurdeleyi kesme törenine geçildiğinde, Denktaş Kolordu Komutanı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ve Başbakan’ın birlikte olduğu noktada, komutanın konuşmasının demokrasi anlayışıma sığmadığını bildirerek törenden ayrılacağımı söyledim ve törenden ayrıldım. Söz konusu general, basını Boğaz’a çağırdı ve orada sivil siyaset yanında bu kez şahsıma da yönelik son derece ağır saldırıda bulundu. Bunun üzerine ertesi gün bir basın toplantısı yapacağımı açıkladım. Basın toplantısını önlemek için rahmetli Cumhurbaşkanı Denktaş ve dönemin Büyükelçisi telefonlara sarıldı. Denktaş bana ‘konuşulanlar konuşuldu, başka basın toplantısı yapma’ dedi. Ben de ona, ‘Komutanın açıklaması elinizde mi? Onu bir daha okuyun, küçük bir değişiklik yapın, ‘Akıncı’ yazan yerlere ‘Denktaş’ koyup yeniden okuyun, bakalım hazmedebilecek misiniz?’ dedim. Aldığım yanıt, ‘Sayın Akıncı, biz neler hazmettik’ olunca ona ‘ Sayın Denktaş, hazmede ede bu hale getirdiniz, ama ben hazmetmeyeceğim’ şeklinde karşılık verdim”.

    YanıtlaSil