ÖZEL GÜNLER BAHANE İŞLER HARİKA PARALAR CEBE
Emperyalist kapitalizm , kar-çıkar-para için olmadık işler çevirmekte oldukça ustalaşmıştır. Emperyalist kapitalizm için her şey ama her şey alınıp satılabilen bir maldır,****dır. Onun yaşama bakış açısının temeli kesin ve net olarak paradır, daha çok paradır. Emperyalist kapitalizm bu anlamda her şeyi çok çabuk tüketir, çok çabuk yok eder. Düzen için her şey pazarlanmak ve paralanmak için vardır. Tüketim kültürünün öne çıkarılmış olması ile yaşamdaki her şeyin çabuk tüketilir bir hale getirilmesinde emperyalist kapitalizmin tartışılmaz bir biçimde rolü vardır.
Emperyalist kapitalizmin yabancılaşmış insanın sürekliliğini sürdürülebilir Ar-Ge sinin temeline oturtması, onun davranışlarına göre biçimlenmesi ya da bütün olarak davranışlarının biçimlendirilmesi; her zaman ve her koşulda düzenin temel dinamiklerinden biridir.Bu açıdan insan düzen açısından sadece bir araçtır. Sürekli sağılması,öğütülmesi,yönlendirilmiş ve Pavlovun köpekleri misali şartlandırılmış, sürü psikolojisi ile biçimlendirilmiş vs bir ****dır aynı zamanda. İnsan olarak insanın , düzende asla yeri yoktur. Onun insana bakış açısının temeline oturan kar-çıkar-paradır.
Dünyanın genelinde özellikle 80 li yıllarla birlikte büyük emperyalist şirketler dahil olmak üzere , tüm yatırım ve girişimlerini özellikle hizmet ve bir parçası olarak tüketim sektörüne yönelttiler. Artık sanayi yatırımlarının yerini o yıllarla birlikte tüketim sektörü,parekende ile birlikte hisse senetleri,borsa vs gibi paranın parayı kolayca çağırdığı risksiz,nispeten risksiz ama kısa zamanda oldukça karlı olan alanlara yöneldiler. Tüketim sektörü ve parekendecilikte bu anlamda oldukça risksiz ve sıcak-taze paranın ve de anında ceplerde olduğu bir alandır. Bakınız büyük holding ve şirketlere , son yıllarda büyük yatırımlarının çoğunu bu alanlara yaptıklarını açıkça göreceksiniz. Neden üretim gibi riskli,uzun vadeli getirisi olan,işçilerle uğraşmak gibi oldukça sorunlu ! yatırımları tercih etsinler ki ? Bu durum oldukça mantıklı bir tercih kapitalistler açısından.
İşte burada bir sorun daha ortaya çıkıyor. Son kapitalist dünya krizinin en büyük nedenlerinden birisi de burada gizlidir işte. Mali Oligarşi, kapitalizmin tepesine emperyalizmle birlikte oturduktan sonra Bankacılık sektörünün yani paranın parayı getirdiği bir sürecin belirleyiciliği öne çıktı. Ve de dünya krizlerinin çoğunun başlangıç noktası burası oldu. Ya da emperyalist kapitalizmin yumuşak karnı oldu burası. Ücretler,maaşlar sınırlı ve erimekte iken bolca kredilendirme yapılır, sokaklarda kredi kartı verilir,bolca alış veriş öne çıkarılır,reklamların esasını bol bol sanki ödenemiyormuş gibi alış veriş oluşturur. Tüketim çılgınlığı yaratılır. Ve sonra da bu bolca dağıtılan kredilerin borçları ödenemez. İşte kriz.
Emperyalist kapitalizm , kendi kazdığı çukura böyle düşer bir bakıma. Aşırı kar,aşırı para, aşırı kazanç hırsı kapitalizmin kendi mezarının kazınmasını da böylece kolaylaştırmış olur. Tüketim çılgınlığının habire körüklenmesi bir yandan karına kar katarken kapitalizmin, beri yandan tekrarlayan bir biçimde krize girmesine ve öte yandan sosyalizm arayışının da güçlenmesini koşullar.
İşte bu tüketim kültürü ve tüketim çılgınlığının parçasıdır özel günler icatları. Anneler günü,sevgililer günü,babalar günü,evlilik yıl dönümü, yaş günü vs gibi uzattıkça uzayabilen özel günler icat edilerek tüketim körüklenir emperyalist kapitalizmce. Senenin 364 günü aşağılanan,kötü yaşam koşullarına mahkum edilen,ikincil cins olarak sürekli horlanan kadın olarak anneler, bir günle geçiştirilmek istenir. O gün tüketim sağlanır,paralar cebe indirilir ve de böylece anneler bir günde olsa hatırlanır ! Kürt kadınları rahimlerine düşmüş ceninlerle birlikte öldürülür, kadın emeği en kötü şartlarda sömürülür, kadın bedeni satılır vs ama Anneler Günü icadıyla bir gün de olsa her şey unutturulur. Nasılsa kitle iletişim araçları ve yabancılaşmış insan materyali de hazırdır. O halde değme keyfine kapitalizmin.
Özel gün icadı tamda emperyalist kapitalizmin üretimidir. Tam da sömürü,yağma,acımasızca insan duygularıyla oynamanın,aşırı kar tutkusu ile para tapınıcılığının bir göstergesidir. Her gün anasının kıymetini bilmeyen,anasının ister kadın isterse ana olarak değerini bilmeyen bir toplum bir gün bunu bilse ne olur ki ? Olan olur. Kapitalizm kazanır. Paraları cebe indirir. Bunun için her yola başvurulur,her kılığa girilir. Kapitalizmin para hırsı için girmeyeceği kılık yoktur. Bir bakmışsınız ki, İşçi sınıfının emekçi Kadınlar günü olmuştur Kadınlar günü.
Özel günler kesin olarak emperyalist kapitalizmin insan olarak insanı,proleterleri,emekçileri,sömürülen tüm kesimleri aşağılamaktan başka bir anlam taşımadığı gibi, emperyalist kapitalistlerin ceplerini daha çok şişirmenin biçimidirler. Bir gün değil, her gün değerli,özel,insani olan olguların bir günle ve de o da ticari bir araç haline getirilmesine izin verilmemelidir. Buna karşı mücadele edilmelidir. Kapitalizmin gerçek iğrenç yüzü teşhir edilmelidir. Kapitalizm için insan sadece bir araçtır,malını sattığı ve parasını cebine koyduğu bir araçtır.
Bu özel günler aldatmacasına karşı işçi sınıfı ve emekçilerin uyutulmasına,kandırılmasına,kullanılmasına karşı gerçekler en çıplak biçimde ortaya serilmelidir.Komünist devrimcilerin bunları ele alan ajitasyon ve propaganda çalışmalarına girişmesi oldukça önemlidir. Hem düzenin teşhiri,gün ile yarının mücadelesinin birleştirilmesinin bir parçası olarak ele alınmalıdır süreç.
08.05.2009
Mahmut Halil Can ( Sendiren)
http://ateshirsizi.com
Emperyalist kapitalizm , kar-çıkar-para için olmadık işler çevirmekte oldukça ustalaşmıştır. Emperyalist kapitalizm için her şey ama her şey alınıp satılabilen bir maldır,****dır. Onun yaşama bakış açısının temeli kesin ve net olarak paradır, daha çok paradır. Emperyalist kapitalizm bu anlamda her şeyi çok çabuk tüketir, çok çabuk yok eder. Düzen için her şey pazarlanmak ve paralanmak için vardır. Tüketim kültürünün öne çıkarılmış olması ile yaşamdaki her şeyin çabuk tüketilir bir hale getirilmesinde emperyalist kapitalizmin tartışılmaz bir biçimde rolü vardır.
Emperyalist kapitalizmin yabancılaşmış insanın sürekliliğini sürdürülebilir Ar-Ge sinin temeline oturtması, onun davranışlarına göre biçimlenmesi ya da bütün olarak davranışlarının biçimlendirilmesi; her zaman ve her koşulda düzenin temel dinamiklerinden biridir.Bu açıdan insan düzen açısından sadece bir araçtır. Sürekli sağılması,öğütülmesi,yönlendirilmiş ve Pavlovun köpekleri misali şartlandırılmış, sürü psikolojisi ile biçimlendirilmiş vs bir ****dır aynı zamanda. İnsan olarak insanın , düzende asla yeri yoktur. Onun insana bakış açısının temeline oturan kar-çıkar-paradır.
Dünyanın genelinde özellikle 80 li yıllarla birlikte büyük emperyalist şirketler dahil olmak üzere , tüm yatırım ve girişimlerini özellikle hizmet ve bir parçası olarak tüketim sektörüne yönelttiler. Artık sanayi yatırımlarının yerini o yıllarla birlikte tüketim sektörü,parekende ile birlikte hisse senetleri,borsa vs gibi paranın parayı kolayca çağırdığı risksiz,nispeten risksiz ama kısa zamanda oldukça karlı olan alanlara yöneldiler. Tüketim sektörü ve parekendecilikte bu anlamda oldukça risksiz ve sıcak-taze paranın ve de anında ceplerde olduğu bir alandır. Bakınız büyük holding ve şirketlere , son yıllarda büyük yatırımlarının çoğunu bu alanlara yaptıklarını açıkça göreceksiniz. Neden üretim gibi riskli,uzun vadeli getirisi olan,işçilerle uğraşmak gibi oldukça sorunlu ! yatırımları tercih etsinler ki ? Bu durum oldukça mantıklı bir tercih kapitalistler açısından.
İşte burada bir sorun daha ortaya çıkıyor. Son kapitalist dünya krizinin en büyük nedenlerinden birisi de burada gizlidir işte. Mali Oligarşi, kapitalizmin tepesine emperyalizmle birlikte oturduktan sonra Bankacılık sektörünün yani paranın parayı getirdiği bir sürecin belirleyiciliği öne çıktı. Ve de dünya krizlerinin çoğunun başlangıç noktası burası oldu. Ya da emperyalist kapitalizmin yumuşak karnı oldu burası. Ücretler,maaşlar sınırlı ve erimekte iken bolca kredilendirme yapılır, sokaklarda kredi kartı verilir,bolca alış veriş öne çıkarılır,reklamların esasını bol bol sanki ödenemiyormuş gibi alış veriş oluşturur. Tüketim çılgınlığı yaratılır. Ve sonra da bu bolca dağıtılan kredilerin borçları ödenemez. İşte kriz.
Emperyalist kapitalizm , kendi kazdığı çukura böyle düşer bir bakıma. Aşırı kar,aşırı para, aşırı kazanç hırsı kapitalizmin kendi mezarının kazınmasını da böylece kolaylaştırmış olur. Tüketim çılgınlığının habire körüklenmesi bir yandan karına kar katarken kapitalizmin, beri yandan tekrarlayan bir biçimde krize girmesine ve öte yandan sosyalizm arayışının da güçlenmesini koşullar.
İşte bu tüketim kültürü ve tüketim çılgınlığının parçasıdır özel günler icatları. Anneler günü,sevgililer günü,babalar günü,evlilik yıl dönümü, yaş günü vs gibi uzattıkça uzayabilen özel günler icat edilerek tüketim körüklenir emperyalist kapitalizmce. Senenin 364 günü aşağılanan,kötü yaşam koşullarına mahkum edilen,ikincil cins olarak sürekli horlanan kadın olarak anneler, bir günle geçiştirilmek istenir. O gün tüketim sağlanır,paralar cebe indirilir ve de böylece anneler bir günde olsa hatırlanır ! Kürt kadınları rahimlerine düşmüş ceninlerle birlikte öldürülür, kadın emeği en kötü şartlarda sömürülür, kadın bedeni satılır vs ama Anneler Günü icadıyla bir gün de olsa her şey unutturulur. Nasılsa kitle iletişim araçları ve yabancılaşmış insan materyali de hazırdır. O halde değme keyfine kapitalizmin.
Özel gün icadı tamda emperyalist kapitalizmin üretimidir. Tam da sömürü,yağma,acımasızca insan duygularıyla oynamanın,aşırı kar tutkusu ile para tapınıcılığının bir göstergesidir. Her gün anasının kıymetini bilmeyen,anasının ister kadın isterse ana olarak değerini bilmeyen bir toplum bir gün bunu bilse ne olur ki ? Olan olur. Kapitalizm kazanır. Paraları cebe indirir. Bunun için her yola başvurulur,her kılığa girilir. Kapitalizmin para hırsı için girmeyeceği kılık yoktur. Bir bakmışsınız ki, İşçi sınıfının emekçi Kadınlar günü olmuştur Kadınlar günü.
Özel günler kesin olarak emperyalist kapitalizmin insan olarak insanı,proleterleri,emekçileri,sömürülen tüm kesimleri aşağılamaktan başka bir anlam taşımadığı gibi, emperyalist kapitalistlerin ceplerini daha çok şişirmenin biçimidirler. Bir gün değil, her gün değerli,özel,insani olan olguların bir günle ve de o da ticari bir araç haline getirilmesine izin verilmemelidir. Buna karşı mücadele edilmelidir. Kapitalizmin gerçek iğrenç yüzü teşhir edilmelidir. Kapitalizm için insan sadece bir araçtır,malını sattığı ve parasını cebine koyduğu bir araçtır.
Bu özel günler aldatmacasına karşı işçi sınıfı ve emekçilerin uyutulmasına,kandırılmasına,kullanılmasına karşı gerçekler en çıplak biçimde ortaya serilmelidir.Komünist devrimcilerin bunları ele alan ajitasyon ve propaganda çalışmalarına girişmesi oldukça önemlidir. Hem düzenin teşhiri,gün ile yarının mücadelesinin birleştirilmesinin bir parçası olarak ele alınmalıdır süreç.
08.05.2009
Mahmut Halil Can ( Sendiren)
http://ateshirsizi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder