SAVAŞ KIÇKIRTICILIĞI SON SÜRAT DEVAM EDİYOR; SURİYE VE İRAN HEDEFTE
Bundan beş ay kadar önce bir yazı yazmışız. Tespitlerimizin doğruluğuna işaret eden gelişmelere bakılırsa yazdığımız yazının daha da anlaşılır olacağı açıktır. Zira tüm veriler Amerikan emperyalizmi, Avrupalı emperyalistlerin Suriye ve İran üzerinden planlarının olduğunu; buna da Rusya başta olmak üzere birçok emperyalistin de karşı çıkarak; sürecin orta-uzun vadede dünya paylaşım savaşının bile bir parçası, kıvılcımı olabileceğinin altını çizmişiz.
Ayrıca yazı dünya emperyalistlerinin bu provokasyon, saldırıyı direk kendilerinin değil de maşalar aracılığıyla yapılmasının da önünü açmak niyetinde olduklarını da söylemişiz. Bugün gelişmelere bakılırsa kullanılacak ilk elden maşanın Türkiye olduğu da açığa çıkmış bulunuyor. Türkiye’den emperyalist paylaşım savaşının bir numaralı maşası olması hedefleniyor, itiliyor.
Savaşın göbeğine açıkça itilmeye çalışılan Türk egemenlerinin de oldukça hevesli oldukları her hallerinden belli oluyor. Her geçtiğimiz gün yapısal ekonomik ve üstüne eklenmekte olan klikler çatışması, siyasal yönetememe eyleminin üstesinden gelmek açısından savaş en iyi çıkar yol olarak önlerinde durmaktadır. Hevesleri de bundandır.
Ve fakat ne Anadolu emekçileri ve proletaryasının, ne de genel olarak dünya işçi sınıfının bu savaştan zerre kadar çıkarı yoktur ve de olamaz. Bu saldırganlık ve savaş arzusunun ekonomik ve siyasal kriz ile paylaşımın bir aracı olduğu kesinkes orta yerdedir. Zira yüz yıl öncesinde Carl Von Clausewitz’in de özlü olarak ifade ettiği üzere “ Savaş, politikanın başka araçlarla sürdürülmesidir”.
Bu savaş çığırtkanlığı ve arkasından gelecek olan bir savaşın dünya emperyalistlerinin savaşı olduğu, onların paylaşım ve egemenlik mücadelelerinin bir parçası olduğu gün kadar açıktır. Proletarya ve emekçilerin tek gerçek gündem ve savaşları vardır: O da sınıf savaşı ve onun iktidar mücadelesine endeksli kısmıdır.
Halkların bu savaş kışkırtıcılığına karşı Halkların Kardeşliği, birliği ve ortak mücadelesini öne çıkarma zamanıdır. Burjuvazi ve emperyalistlerin çıkarları için değil; kendi sınıfsal çıkarları uğruna savaşı büyütmeleri zamanıdır. Suriye, İran ya da dünya halklarından, emekçilerinden hiçbir kesim Anadolu ve dünya halklarının düşmanı değildir ve de olamaz. Ortak düşman olan emperyalist kapitalizm ve onların yerli uşaklarına karşı kışkırmak, harekete geçmek zamanıdır.
28.11.2011
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
http://ateshirsizi.com
Bundan beş ay kadar önce bir yazı yazmışız. Tespitlerimizin doğruluğuna işaret eden gelişmelere bakılırsa yazdığımız yazının daha da anlaşılır olacağı açıktır. Zira tüm veriler Amerikan emperyalizmi, Avrupalı emperyalistlerin Suriye ve İran üzerinden planlarının olduğunu; buna da Rusya başta olmak üzere birçok emperyalistin de karşı çıkarak; sürecin orta-uzun vadede dünya paylaşım savaşının bile bir parçası, kıvılcımı olabileceğinin altını çizmişiz.
Ayrıca yazı dünya emperyalistlerinin bu provokasyon, saldırıyı direk kendilerinin değil de maşalar aracılığıyla yapılmasının da önünü açmak niyetinde olduklarını da söylemişiz. Bugün gelişmelere bakılırsa kullanılacak ilk elden maşanın Türkiye olduğu da açığa çıkmış bulunuyor. Türkiye’den emperyalist paylaşım savaşının bir numaralı maşası olması hedefleniyor, itiliyor.
Savaşın göbeğine açıkça itilmeye çalışılan Türk egemenlerinin de oldukça hevesli oldukları her hallerinden belli oluyor. Her geçtiğimiz gün yapısal ekonomik ve üstüne eklenmekte olan klikler çatışması, siyasal yönetememe eyleminin üstesinden gelmek açısından savaş en iyi çıkar yol olarak önlerinde durmaktadır. Hevesleri de bundandır.
Ve fakat ne Anadolu emekçileri ve proletaryasının, ne de genel olarak dünya işçi sınıfının bu savaştan zerre kadar çıkarı yoktur ve de olamaz. Bu saldırganlık ve savaş arzusunun ekonomik ve siyasal kriz ile paylaşımın bir aracı olduğu kesinkes orta yerdedir. Zira yüz yıl öncesinde Carl Von Clausewitz’in de özlü olarak ifade ettiği üzere “ Savaş, politikanın başka araçlarla sürdürülmesidir”.
Bu savaş çığırtkanlığı ve arkasından gelecek olan bir savaşın dünya emperyalistlerinin savaşı olduğu, onların paylaşım ve egemenlik mücadelelerinin bir parçası olduğu gün kadar açıktır. Proletarya ve emekçilerin tek gerçek gündem ve savaşları vardır: O da sınıf savaşı ve onun iktidar mücadelesine endeksli kısmıdır.
Halkların bu savaş kışkırtıcılığına karşı Halkların Kardeşliği, birliği ve ortak mücadelesini öne çıkarma zamanıdır. Burjuvazi ve emperyalistlerin çıkarları için değil; kendi sınıfsal çıkarları uğruna savaşı büyütmeleri zamanıdır. Suriye, İran ya da dünya halklarından, emekçilerinden hiçbir kesim Anadolu ve dünya halklarının düşmanı değildir ve de olamaz. Ortak düşman olan emperyalist kapitalizm ve onların yerli uşaklarına karşı kışkırmak, harekete geçmek zamanıdır.
28.11.2011
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
http://ateshirsizi.com
SAVAŞ KIŞKIRTICILARI DEVREDE; HEDEF SURİYE, MAŞA TÜRKİYE
YanıtlaSil24.06.2011
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
Son birkaç gündür Suriye ile ilgili burjuva medyada korkunç bir savaş bezirganlığı ve kışkırtıcılığı hüküm sürmektedir. Asılsız haberlerle beslenen bu satılık kalemler ve emperyalizm uşaklarının Suriye’deki kaos ve krizden yararlanma; Amerikan emperyalizminin Suriye’ye saldırmasına zemin hazırlama amacında oldukları açıktır.
Zira bu tespiti doğrulayan açıklama bizatihi ABD Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton’dan geldi. Haber sitelerinde bu durum şu gözlemle yer aldı:
” Dün Suriye askerlerinin Türkiye sınırına çok yakın bir köye baskın düzenlediği ve bir evdeki Türk bayrağını indirdikleri yönünde oldukça provokatif bir haber yayımlanmıştı. Haber Türk basınınında olduğu gibi Batı basınında da hemen provokatif bir şekilde haberleştirilmişti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton konu ile ilgili, adeta Türkiye'yi Suriye'ye saldırma konusunda teşvik eder bir içerikte, açıklama yaptı.
"Türkiye sırınına 50 metre mesafedeki köye Suriye ordusu tarafından yapılan baskın konusunda çok kaygılıyız" diyen Hillary Clinton, "Eğer bu haber doğru ise, bu saldırgan hareket sadece Suriye'deki durumu daha da alevlendirecektir" dedi. Clinton, haberin doğruluğundan emin olmadan, bu kadar tehditkar konuşması dikkat çekti. “
Bunun apaçık bir savaş hazırlığına denk geldiği ve bunda da maşa olarak Türkiye’nin kullanılacağı görülmektedir. Zira hiçbir şeyden net bir biçimde emin olunmadan hali hazırda hemencecik savaş naraları atılması ve Türkiye düzleminde bunun söylenmesi savaşın tam tamlarının çağrısıdır. Türk burjuva basın-yayın organlarının da sınırdaki gelişmeler için savaş çığırtkanlığı yapması ise; onların uşaklıkta sınır tanımaz bir yerde durduklarının apaçık göstergesidir.
Suriye’yi baştan beri karıştıran, her yönüyle Arap “devrimi” ya da “baharını” kendi lehine çevirmeye çalışan Amerikan Emperyalizminin son iki ele geçiremediği ülke olan Suriye ve İran’a saldırması ve oralarda da “karanlık işler” içinde olacağı bilinen gerçekler idi. Bunun da ilk elden Suriye üzerinden olacağı da aşağı yukarı tahmin ediliyordu. Bu bakımdan yaklaşık iki aydan daha uzun süredir sürekli bir biçimde kaşınan Suriye’de Türkiye’ye dönük mülteci akını ile başlayan savaş çağrıları ve çıkarılan savaş baltaları daha da açıktan ortaya kondu.
Suriye ve İran bölgedeki Amerikan emperyalizmin sultasının önündeki en büyük engellerden oldukça bu türden operasyonlar ve onun ön hazırlıkları her dönem ve düzlemde olacaktır. Nasıl ki besleyip büyüttükleri Saddam hedeflenerek Irak’a saldırdı iseler ve sonrasında da gerçek yüzleri açığa çıktı ise; yine nasıl ki Taliban ya da El Kaide gerekçe gösterilerek Afganistan işgali yapılarak esas hedef olan Afyona sahip oldularsa; şimdilerde de Ortadoğu’da çıbanbaşı olarak gördükleri Suriye ve İran’a dönük saldırı hazırlıklarındalar.
YanıtlaSil“ Türk Bayrağı indirildi” vs gibi savaş çığırtkanlığı ve ırkçı savaş bezirganlığı görevini de Türk sömürgeci faşist düzeninin sözde basın-yayın organları yapmaktalar. Ve de bu savaşa, bu saldırgan emperyalist işgale Anadolu Halklarını hazırlamak niyetindeler. Köylü ve işçi Memetlerin ölüm yolunu döşeyerek, emperyalist çıkarların savunmasına yollamak istemektedirler.
Anadolu coğrafyası işçi sınıfı, emekçileri ile yoksulları bu çığırtkanlığa ve uşaklığa yabancı değildir. Kardeşin kardeşe kırdırılması operasyonlarını bilmezden gelemez. Aynen bu coğrafyada onlarca yıldır Kürtler, Aleviler vs birçok halk ve çevrenin yok edimine dönük saldırganlığa yabancı olmadıkları gibi, coğrafya dışında da Amerikan emperyalizminin uşaklığına da yabancı değildirler.
Dün Kore’de, şimdilerde Irak ve Afganistan’da Amerikan emperyalizmi çıkarları uğruna katliama maruz bırakılan Türk-Kürt ve çeşitli milliyetlerden Memetler artık kafalarını kaldırıp bu aşağılık düzen ve onun ağa babalarına gereken dersi vermelidirler. Kardeş Suriye Halkına-Esad ve yönetiminde değil tabii ki- karşı girişilecek bir emperyalist savaş ve işgaline karşı mücadele etmeli, Halkların kardeşliği-birliği uğruna mücadele de öne çıkmalıdırlar.
Emperyalist işgal amaçlı saldırgan savaşlardan halkların zerre çıkarı yoktur. Bu türden savaşlara karşı sınıflar savaşı ve devrimci iç savaşı gündemleştirmelidirler. Dünyanın başına bela olan sosyalizmden önce son sınıflı toplum olan emperyalist kapitalizmi tarihe gömmelidirler. Tüm dünya proleterleri ve onların bir parçası olarak Anadolu proleterleri bu savaşa alet olmadıkları gibi, savaş çığırtkanlığını ve savaşı boşa çıkarmalıdırlar.
EMPERYALİST SAVAŞA, S ALDIRGANLIĞA KARŞI DEVRİMCİ İÇ SAVAŞ
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ
KAHROLSUN EMPERYALİST KAPİTALİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK
YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ
YAŞASIN ÖZGÜRLÜK YAŞASIN SOSYALİZM